Donald Trump, 20 Ocak 2017'de Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak göreve başladıktan sonra, ilk 100 günü birçokları için bir dönüm noktası oldu. Bu süre içinde gerçekleştirdiği eylemler ve uyguladığı politikalar, sadece iç politikada değil, dünya genelinde de dikkat çekti. İşte Trump’ın ilk 100 günde yaptığı önemli icraatlar ve bunların etkileri.
Trump, göreve başlar başlamaz birçok önemli iç politikayı hızla uygulamaya koydu. İlk iş olarak, Barack Obama döneminde hayat bulan sağlık reformunu sorguladı ve bu reformun iptali için büyük bir mücadele başlattı. “Obamacare” olarak bilinen sistemin yerine alternatif bir sağlık planı geliştirmek amacıyla çalışmalar hızla başladı. Bu durum, ülkedeki sağlık sigortası piyasasında belirsizlikler yaratırken, Trump’ın sağlık reformuna dair verdiği sözlerin ne ölçüde hayata geçeceği merak konusu oldu.
Ekonomi konusunda Trump, vergi reformuna yönelik adımlar atarak, ABD’nin vergi sistemini yeniden şekillendirme hedefine odaklandı. Özellikle büyük şirketlere yönelik sağlanan vergi indirimleri, iş dünyasında olumlu bir etki yarattı. Ancak birçok eleştirmen, bu indirimlerin yalnızca zenginlere fayda sağlayacağını öne sürdü. Ayrıca, Trump’ın “Amerika’nın gücü için iş yaratma” sözü, işsizlik oranını azaltma umuduyla pek çok kişinin dikkatini çekti.
Trump’ın dış politika stratejisi, kampanya süresince sıkça tartışılan bir konu oldu. İlk 100 günde, NATO ve diğer uluslararası örgütlerle ilişkilerini sorgulayan Trump, bu kuruluşların daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savundu. Bu tavrı, bazı müttefik ülkelerle gerginliklere yol açarken, Biden döneminde bu ilişkilerin nasıl şekilleneceği merak ediliyor.
Özetle, Trump’ın ilk 100 günü, sadece iç politika değil, dış politikada da birçok değişim ve tartışmayı beraberinde getirdi. Bu süreçte uyguladığı politikaların, gelecekte Amerika’nın iç ve dış ilişkilerine ne denli etki edeceğini görmek için daha fazla zamana ihtiyaç var.
İlk 100 gün, Donald Trump için sadece bir başlangıçtı. Ancak bu dönemde attığı adımlar, hem Amerika Birleşik Devletleri’nin hem de dünya politikasının gidişatını önemli ölçüde etkileyebilir. Trump’ın politikalarının toplumda yarattığı bölünmelere ve tartışmalara bakıldığında, önümüzdeki yıllarda bu iklimin nasıl bir hal alacağı büyük bir merak konusu olmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, Trump’ın başkanlık dönemi, ilk 100 günde ortaya koyduğu politikalarla, tarihsel bir dönüm noktası olarak değerlendirilebilir. Siyasi gözlemciler, bu durumun uzun vadeli sonuçları üzerinde düşünmeye devam ederken, Trump’ın yarattığı etkilerin ne kadar kalıcı olacağını da hesaplamaya çalışıyor. Onun döneminin Amerika’nın geleceği üzerindeki etkileri, siyasi analizlerin merkezinde yer almayı sürdürecek.