Titanik, 15 Nisan 1912 tarihinde okyanusun derinliklerine gömülen bir efsane olarak tarihe geçti. Yüzlerce yolcu, büyük umutlarla çıktıkları bu yolculukta, yaşamlarının en büyük felaketine tanıklık etmek zorunda kaldılar. Ancak, bu trajedinin en dikkat çekici yönlerinden biri, o gece gemide bulunan bazı yolcuların kaderin ilginç oyunlarıyla nasıl yüzleştiğidir. İşte Titanik'in en şanssız yolcusu olarak bilinen kişinin hikayesi ve o gece yaşanan olaylar.
Titanik, dönemin en büyük ve en lüks yolcu gemisi olarak bilinmekteydi. 2.224 yolcu kapasitesine sahip olan bu devasa yapı, lüks iç mekanları ve konforlu yolculuk imkanıyla dikkat çekiyordu. Ancak, bu karmaşık yapının altında yatan bir gerçek vardı: Titanik, güvenli olduğu düşünülen bir yapının ardında, ölümcül bir tuzağa dönüşmüş bir gemiydi. Gemi daha denize açılmadan önce, pek çok yolcu biletlerini almış ve umut dolu hayalleriyle dolmuştu. Ancak onlardan biri, korkunç sonuçlara yol açan bir kararla bu yolculukta yer almamayı tercih etti.
Titanik'in en şanssız yolcusunun hikayesi, aslında çok daha derin bir anlam taşıyor. Adı Edward Smith olan bu kişi, bir süreliğine hemşerileriyle görüşmek üzere Londra'dan Belfast’a giderken, bu yazgısız yolculuğun kendisine de bir tuzak olup olmadığını düşündürmüştür. Smith, Titanic için bilet almış ve heyecanla yolculuk için hazırlıklara başlamıştı. Ancak, birkaç gün önce, bir arkadaşının ısrarı üzerine bir yolculuk planını iptal etmeye karar verdi. Arkadaşının önerdiği başka bir yolculuğun daha güvenli olabileceğini düşünerek, bu önemli kararını aldı. O, aslında Titanik'te yer almayı düşünmediği bir noktada, bu büyük facianın bir parçası olmaktan kısmen kaçınmıştı.
Edward Smith, bildiğimiz kadarıyla o gece Titanik'te yer almıyordu. Ancak, o da diğer yolcular gibi Titanic hakkında her türlü haberi takip ediyordu. Titanik'in debelenip durması ve sonrasında yaşanan korkunç anlar, o gece gemide yer almayan bir adam için bile oldukça zordu. Titanic, geçirdiği felaketin ardından suya gömülürken; Smith, dolaylı bir şekilde bu olayın merkezinde yer aldı. Smith’in arkadaşları, geri dönüş yolculuklarının ardından kayıplarını ağlarken, Smith ise derin bir nefes alıp kendi hayatına devam etti. Ancak, o gece yaşanan bu felaketin ardındaki yasalar, Smith'in adını tarihe "şanssız yolcu" olarak kazındırdı.
Aslında Titanik'ten kurtulmuş olmaktaydı ama Smith başka bir para kaynaklarının peşine düştüğünü düşünenlerin yanı sıra, bazıları onun bu korkunç hikayede hiçbir ilgisi olmadığını düşünebilir. Bazen, hayatımızda aldığımız kararlar, bizim üzerimizde güçlü bir etkiye sahip olabilir. Smith'in bu tercihinin ardında yatan bilinçli ya da bilinçsiz etkileri düşünmek, onun hikayesinin derinlerine inmeyi gerektiriyor. Genellikle şanssızlık olarak düşünülen bu durum, aslında kaderin aniden oynadığı bir oyunun kalp atışlarıydı.
Titanik faciası, yalnızca o an içinde olan yolcular için değil, aynı zamanda onlarla birlikte düşünen ve sorgulayan herkes için unutulmaz bir ders niteliği taşır. Kimi zaman, hayatımızda aldığımız kararlar, kaderimizin yönünü belirleyebilir. Titanik'in en şanssız yolcusunun hikayesi, tüm zamanların en büyük trajedilerinden birinde, şansın ve kaderin ne kadar el ele gidebileceğini gösteriyor.