Son günlerde, Türkiye Cumhuriyeti’nin en uzun süreli ve en önemli sorunlarından biri olan PKK'nın (Partiya Karkerên Kurdistan) fesih ilanı, pek çok kişi ve kurum tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Ancak bu gelişmenin ardından akıllardaki en büyük soru, "PKK'nın ardından neler olacak?" sorusudur. Ülkemizin huzur ve güvenliğini sağlamak adına atılacak adımlar ve yeni yol haritası, toplumun her kesimi tarafından merakla beklenmektedir. 20 Ekim 2023 tarihinde PKK'nın aldığı fesih kararı, örgütün yıllar boyunca devletimize karşı geliştirdiği terör faaliyetlerinin sona ermesi anlamına gelebilir. Bu durum, Türkiye’de terörsüz bir geleceğin kapılarını aralayabilir.
PKK'nın yaptığı bu açıklama, sadece örgütün iç dinamikleri açısından değil, Türkiye’deki sosyal ve siyasi dengeler açısından da tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirilmektedir. Uzun yıllar boyunca, terör eylemleriyle birçok can kaybına ve ekonomik zarara neden olan bu grup, artık resmi olarak kendisini feshettiğini duyurdu. PKK’nın lider kadrosunun, özellikle dağ kadrosundaki gerillalarına ve yandaşlarına bu kararın etkilerini anlatmak için düzenlediği toplantılar, örgütün içindeki çatlakları ve bölünmeleri net bir şekilde gözler önüne serdi. Fesih kararının gündeme gelmesi, aynı zamanda çatışmaların sona ermesi ve barışın sağlanması adına bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, PKK’nın feshi sonrası, devletin güvenlik politikalarında ciddi değişiklikler olabileceğini belirtmektedir. Bu bağlamda, hem askeri hem de sosyal stratejilerin yeniden gözden geçirilerek, toplumsal barışın sağlanması adına önemli adımlar atılacağı öngörülmektedir. Özellikle de devletin, çözüm sürecimizi içeren, toplumsal uzlaşıyı destekleyen politikalar geliştireceği ve bu süreçte yerel halkla iş birliği yapacağı bekleniyor.
Pek çok uzmanın ve analistin üzerinde durduğu bir diğer önemli konu ise, PKK'nın feshi ile birlikte, terörün köklerinin kazınması ve yeniden bir barış ortamının sağlanması için atılacak somut adımlardır. Bu süreçte, devletin güvenlik birimlerinin sadece PKK’nın unsurlarının peşine düşmekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal politikalarla da desteklenmesi gerekecektir.
Hükümetin bu yeni yol haritası çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bazı başlıca adımlar şunlardır:
PKK'nın feshi ile birlikte, terörizmin kökünü kazıma hedefleri doğrultusunda pek çok fırsat sunulmuş durumda. Ancak bu sürecin başarıya ulaşabilmesi için toplumsal destek, kararlılık ve sabır gerekmektedir. Ülkemizin bir bütün olarak bu süreci sağlıklı bir şekilde yürütebilmesi, halkın bilinçlenmesine ve birlik beraberlik içinde hareket etmesine bağlıdır. Herkesin nefesini tutarak beklediği bu süreçte, devletin ve vatandaşların iş birliği, geleceğimizin şekillenmesinde belirleyici bir rol oynayacaktır.
Sonuç olarak, PKK'nın feshi yalnızca bir örgütün sona ermesi değil, aynı zamanda Türkiye'nin tarihsel anlamda yeni bir sayfa açması demektir. Terörsüz bir gelecek için atılacak adımlar, ülkemizdeki barış ortamını pekiştirecek ve toplumsal bağları güçlendirecektir. Bu umut verici sürece tüm Türkiye'nin destek vermesi, faili meçhul dosyaların kapanıp, huzurlu bir geleceğin inşasında büyük bir adım atmamıza olanak sağlayacaktır.