2023 yılında uygulanan Liseye Geçiş Sınavı (LGS), ülke genelinde öğrencilerin yaşamlarında önemli bir dönüm noktası olmayı sürdürüyor. Sınavın ardından gelen yoğun geri dönüşler, çeşitli tartışmalara yol açarak, eğitim camiasında büyük bir etki yarattı. Çocukların istedikleri okullara yerleşme açısından kritik bir öneme sahip olan LGS, bu yıl özellikle soruların zorluğu ile dikkat çekti. Kimi sayısalde zorlanırken, kimi ise sözel sorularda problem yaşadı. Bu durum, öğrencilerin motivasyonunu etkilediği kadar, ailelerin de endişelerini artırdı. Peki, bu yılki LGS’de ne oldu? Başarılı olmak için ne gibi stratejiler geliştirilmesi gerekiyor? İşte bu sorulara yanıt arıyoruz.
2023 LGS sonuçları açıklanmadan önce, sınava katılan öğrencilerin büyük bir kısmı, özellikle matematik ve fen bilimleri gibi sayısal derslerde zorlandıklarını belirttiler. Öğrencilerin yüzde 70’inin, soruların zorluk derecesinden şikayet etmesi, sınavın ne derece eleştiriye açık olduğunu gözler önüne seriyor. Eğitim uzmanları, soruların beklenenden ağır olduğunu ve bu nedenle birçok öğrencinin hazırlandıkları konularda çoğu kez zor duruma düştüğünü ifade ettiler. Bu da, gelecekte eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği anlamına gelebilir. Öğrencilerin hazırlık süreçlerinde olan zorlukların yanı sıra sınav gününde yaşanan stresi de unutmamak gerekiyor.
Birçok veli, eğitim sürecinde çocuklarının yaşadığı bu zorluk hakkında endişe duyuyor. LGS sınavının, yalnızca akademik başarı ile değil, aynı zamanda öğrencilerin psikolojik ve duygusal durumlarıyla da doğrudan ilişkili olduğu biliniyor. Öğrenciler sınav sırasında yoğun baskı altında kalıyor ve bu baskı, performanslarını olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle, sınav stresini yönetmek ve çocukları bu süreçte desteklemek oldukça önemli hale geliyor. Eğitim camiası, bu yılki LGS sonuçlarının ilerde nasıl şekilleneceği konusunda kafa yormaya devam ediyor.
Uzmanlar, LGS’nin amacının sadece en iyi öğrencileri seçmek olmadığını; aynı zamanda öğrencileri eşit bir biçimde değerlendirmek olduğunu ifade ediyorlar. Ancak bazı eleştirmenler, soruların düzeyinin gereksiz yere yükseldiğini ve birçok öğrenciyi “sıfıra” mahkum edebileceğini belirtiyorlar. Özellikle matematik gibi kalem gerektiren derslerdeki soruların zorluğu, pek çok öğrenciyi motivasyonunu kaybetmeye sürükledi. Aileler de, çocuklarının emeklerinin karşılığını alıp alamayacakları konusunda kaygı taşımaktalar.
Öte yandan, eğitim teknoloji araçları ve kaynakların artması sayesinde, öğrencilerin daha iyi bir hazırlık süreci geçirdiklerini düşünenler de var. Ancak, bu durum birçok öğrencinin hazırlandıkları seviyeden beklenenin çok üzerinde sorularla karşılaşması durumunda geçerliliğini yitirebiliyor. Her yıl değişen müfredat ve sınav biçimi, öğrencilerin kafasını karıştırmakta ve zaman zaman yanlış yönlendirmelere neden olabilmektedir. Bu nedenle, eğitimcilerin öğrencilere yönelik rehberlik hizmetlerini artırmaları gerektiği ön plana çıkıyor.
LGS 2023’ün sonuçları belirlendiğinde, eğitim uzmanları sonuçlara ilişkin detaylı analizler yaparak, öğrencilerin hangi alanlarda daha çok zorluk çektiğini ve hangi soruların daha fazla dikkat çektiğini belirleyecek. Bu süreç, hem ebeveynler hem de eğitimciler için büyük bir önem taşıyor. Öğrencilerin gelecek yıllarda daha hazır bir şekilde sınava girebilmesi adına eğitim sisteminin değişik yönleri üzerinde çalışılması gerektiği vurgulanıyor.
Sonuç olarak, 2023 LGS’de yaşanan sorunlar, Türkiye'de eğitim sisteminin yeniden ele alınması gerektiğine dair önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Gelecekte öğrencilerin daha sağlıklı bir eğitim alabilmesi için, sınav ve müfredat sisteminin nasıl geliştirileceğine dair yapıcı çözümler üretilmeli. Aileler, öğretmenler ve eğitim uzmanlarıyla birlikte, öğrencilerin bu süreçten en az hasarla çıkmasını sağlamak için ortak bir çaba sarf etmek ve işbirliği içinde çalışmak büyük bir önem taşıyor.