Isparta'da tarım sektörü, geçtiğimiz günlerde etkili olan zirai don olayından ciddi şekilde etkilendi. Özellikle elma, gül, kiraz ve kayısı gibi önemli meyve ve çiçek türlerinde meydana gelen kayıplar, bölge çiftçilerini derinden üzüyor. Tarımsal faaliyetlerin yoğun şekilde sürdüğü bu bölgede, don olaylarının yaşanması hem çiftçilerin ekonomik durumu hem de bölgenin tarımsal üretimi açısından kritik bir tehdit oluşturuyor. Hava sıcaklıklarının aniden düşmesiyle birlikte, dondan etkilenen ürünlerin durumu alarm verici boyutlara ulaştı.
Zirai don, tarımsal ürünlerin ve bitkilerin düşük sıcaklıklar nedeniyle zarar görmesi durumudur. Genellikle gece saatlerinde meydana gelen zirai don olayı, özellikle bahar aylarında, ürünlerin tomurcuklanma dönemlerinde tehlike arz eder. Isparta'daki geçmiş veriler incelendiğinde, don olaylarının en çok, Mart ve Nisan ayları boyunca meydana geldiği görülmektedir. Bu durum, bölgedeki çiftçilerin, iklim koşullarına göre yıllık tarım stratejilerini yeniden gözden geçirmesini zorunlu kılmaktadır. Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkileriyle bu tür olağanüstü hava olaylarının sıklığının arttığını vurguluyor ve çiftçilerin buna hazır olmaları gerektiğini ifade ediyorlar.
Son dönemde yaşanan zirai don olayları, çiftçilerin tarlalarına büyük zarar verdi. Özellikle elma ve kayısı ağaçlarında, çiçeklerin donması nedeniyle ürün kaybı yaşandı. Isparta'da elma üretimi, yıllık bazda Türkiye’nin en önemli meyve üretimlerinden birini oluşturuyor. Ancak bu yıl, don yüzünden elma rekoltesinde ciddi bir düşüş beklentisi var. Çiftçiler, zorlu yaşam şartları ve ekonomik zorluklarla başa çıkmaya çalışırken; zirai don gibi doğal afetler, onları daha da zor bir duruma sokuyor. Gül üreticileri de benzer şekilde zor duruma düştü; zira gül elde etme sürecinde, don olayları açık havadaki çiçeklerin maalesef tamamen yok olmasına neden oluyor.
Kayıp miktarları, Isparta'nın tarımsal verimliliğini doğrudan etkiliyor ve çiftçilerin gelecekteki planlarını sorgulamalarına neden oluyor. Üst üste gelen zorlu hava koşulları, girdi maliyetlerinin arttığı kritik bir dönemde çiftçileri daha da zorluyor. Çiftçiler, ürün kayıplarını telafi etmek için çeşitli desteklerin sağlanmasını bekliyor ve bu konuda yerel yönetimle işbirliği içerisinde olmaya özen gösteriyor. Tarım Bakanlığı ise, çiftçilerin zararını minimize edebilmek için çeşitli önlemler almayı planladığını duyurdu.
Sonuç olarak, Isparta'daki zirai don olayları, sadece iç piyasayı değil, aynı zamanda bölgenin tarımsal üretiminin niteliğini de olumsuz etkiliyor. Çiftçilerin geleceği, iklim koşullarının düzelip düzelmeyeceğine bağlı iken; tarım sektöründeki bu tür doğal felaketlerin, daha etkili ve sürdürülebilir tarım uygulamalarına yönelik bir dönüşüm sağlaması gerekiyor. Çiftçilerin desteklenmesi ve eğitim verilmesi, bu tür olayların yeniden yaşanmaması için en önemli adım olarak öne çıkıyor. Isparta'nın tarımsal zenginliği ve bereketi, uygun iklim koşulları sağlandığı sürece devam edecektir.