Ülkemizin edebiyatına önemli katkılarda bulunmuş olan yazar Süha Oğuzertem, geçtiğimiz günlerde meydana gelen bir yangında hayatını kaybetti. 55 yaşında hayatını kaybeden Oğuzertem, eserleriyle pek çok okuyucunun kalbinde taht kurmuş, genç yazarların ilham kaynağı olmuştur. Bu trajik olay, edebiyat dünyasında büyük bir kayba neden olurken, sevenlerini derin bir üzüntüye boğdu.
1968 yılında doğan Süha Oğuzertem, ilk romanını 1995 yılında yayınlamış ve o günden bu yana edebi kariyerine birçok eser eklemiştir. Romanları, öyküleri ve denemeleri, okuyucuların sosyal ve psikolojik derinliklere inmesine olanak tanıyan, zengin bir dil ve anlatımla kaleme alınmıştır. Oğuzertem’in eserleri, insan doğasının karmaşıklığını, toplumsal ilişkileri ve bireyin içsel yolculuğunu sorgulayan temalar barındırıyor. "Kayıp Zamanın Peşinde" ve "Yalnızlığın Sesi" gibi kitapları, hem edebiyat eleştirmenleri hem de okuyucular tarafından büyük bir beğeniyle karşılanmış, birçok ödül almıştır.
Yazar, yalnızca edebi eserleriyle değil, aynı zamanda katıldığı paneller ve yazdığı makalelerle de tanınmış, edebiyat dünyasında saygın bir isim haline gelmiştir. Oğuzertem, genç yazarların gelişimine katkıda bulunmak için atölye çalışmaları ve seminerler düzenlemiş, edebiyatın geleceğine ışık tutmaya çalışan bir mentor olarak da ön plana çıkmıştır.
Yangının sebebi henüz tam olarak netlik kazanmasa da, Oğuzertem’in yaşadığı bina içerisindeki elektriksel bir arızadan kaynaklandığı düşünülüyor. Yangın, kısa süre içinde büyüyerek tüm evi sararken, ne yazık ki yazar hayatını kaybetti. Olay sonrası yapılan açıklamalarda, yangında hayatını kaybeden diğer insanların olduğu da ifade edildi. Oğuzertem'in kaybı, yakınları, dostları ve edebiyat camiası arasında derin bir acıya yol açtı.
Süha Oğuzertem’in anısına birçok yazar, edebiyatsever ve sanatçı sosyal medya üzerinden taziyelerini iletirken, onun eserlerinin her zaman yaşatılacağına vurgu yaptılar. Edebiyat camiası, bu kaybın yalnızca bir yazar değil, bir düşünce dünyasının da kaybı olduğunu dile getirerek, Oğuzertem’in yazarlık mirasının her zaman değerli olacağını belirttiler.
Süha Oğuzertem’in geride bıraktığı eserler, okuyucuların yalnızca edebiyata olan ilgisini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal konulardaki farkındalıklarını da artırmıştır. Bu nedenle, Oğuzertem’in ölümünün, edebiyat alanındaki bu boşluğu dolduracak yeni yazarların ortaya çıkması açısından bir dönüm noktası olabileceği düşünülüyor. Bu bağlamda, edebiyatseverlerin ve genç yazar adaylarının Oğuzertem’in eserlerini daha derinlemesine incelemesi, onun mirasını yaşatmanın bir yolu olarak görülüyor.
Yıl boyunca yapılan çeşitli edebi etkinliklerde, Süha Oğuzertem, onun eserlerine ve hayatına dikkat çekilecek bir dizi anma etkinlikleri düzenlenmesi bekleniyor. Bu sayede, yazarın hatırası yaşatılacak ve genç kuşakların onun değerli eserleriyle tanışması sağlanacaktır. Edebiyatını ve kültürel mirasını tam anlamıyla yaşatmak için, okurların Oğuzertem’in eserlerini okuması ve analiz etmesi hayati bir önem taşıyor.
Oğuzertem’in kaybı, yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyadaki edebiyatseverler için büyük bir kayıptır. Kaleminin gücü ve derinliği ile yüzlerce insanın hayatına dokunan Süha Oğuzertem, sözlerinde ve satırlarında yaşamaya devam edecektir. Onun anısına duyduğumuz özlemle, yaşamış olduğu yılların değerini bir kez daha anlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Edebiyat, hiç şüphesiz onun gibi düşünürlerin ve yazarların sayesindedir ki, her dönem sanata ve insana dair sorular sormaya devam edecektir.