Son yıllarda artan deprem olayları, toplumları derinden sarsmakta ve bireylerin ruh sağlığında ciddi sorunlara yol açmaktadır. Depremin bedensel yaralarının yanı sıra, psikolojik etkileri de oldukça yaygındır. Uzmanlar, bu tür doğal afetlerin insan psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerini gözlemlemekte ve bu durumu hafifletmek için çeşitli öneriler sunmaktadır. İşte, yaşanan depremlerin ruh sağlığı üzerindeki etkileri ve psikiyatr Dr. Melike Sarı’nın bu süreçte uygulanabilecek 7 önerisi.
Depremler, bireyler üzerinde travmatik etkiler bırakabilmekte ve bu durum, anksiyete, depresyon, panik atak gibi rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu tür durumlar özellikle depremi doğrudan yaşayan veya yakınını kaybeden bireylerde daha belirgin hale gelmektedir. İnsanlar, kendilerini güvensiz ve kaygılı hissetmekte, geleceğe dair umutlarını kaybetmektedirler. Korku, yalnızlık ve çaresizlik duyguları, ruh sağlığında ciddi yaralara neden olabilmektedir.
Uzmanlar, depremin yarattığı bu ruh hali ile baş etmenin yollarını ararken, bazı önlemlerin alınabileceğine dikkat çekmektedirler. Dr. Melike Sarı, depremin psikolojik etkilerini azaltmak ve sağlıklı bir ruh hali için şu 7 öneriyi sunmaktadır:
İlk ve en önemli adım, hislerinizi ifade etmektir. Korku, üzüntü veya endişe gibi duygularınızı bir başkasıyla paylaşmak, içsel yükünüzü azaltabilir. Bu aşamada en yakın arkadaşlarınızı ya da aile bireylerinizi, bir terapisti ya da destek gruplarını tercih edebilirsiniz. Duygularınızı paylaşmanın, ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileri saymakla bitmez.
Deprem sonrası normal yaşamınıza dönmeye çalışmak, ruh sağlığınızı olumlu yönde etkileyebilir. Günlük rutinlerinizdeki aktiviteleri sürdürmek, belirsizlik ve kaygı hissinizi azaltabilir. Egzersiz yapmak, hobilerinize zaman ayırmak ya da düzenli bir uyku düzeni oluşturmak önemlidir.
Sosyal destek almak, travmatik deneyimlerden sonra iyileşme sürecini hızlandırabilir. Aile üyeleri, arkadaşlar veya topluluklar aracılığıyla destek aramak, yalnız hissetmenizi önler. Bugün yaşadığınız zorlukların başkaları tarafından da hissedildiğini ve paylaşıldığını bilmek, ruh sağlığınıza ciddi katkılarda bulunabilir.
Eğer ruhsal durumunuzda ciddi bir bozulma yaşıyorsanız, bir uzmandan yardım almayı düşünmelisiniz. Psikolog veya psikiyatristlerle görüşmek, travmanın etkilerini aşmanızda büyük fayda sağlayabilir. Uzmanlar, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumlarla başa çıkmanız konusunda size rehberlik edebilir.
Stresi azaltmanın bir yolu da meditasyon ve mindfulness (farkındalık) uygulamalarıdır. Bu tür teknikler, zihinsel huzur sağlarken ruh halinizi dengeleyebilir. Günde sadece birkaç dakikanızı bu aktivitelere ayırmak, derin bir nefes almanıza ve stres seviyenizi düşürmenize yardımcı olabilir.
Ruh sağlığınızı etkileyen bir diğer önemli faktör de beslenmedir. Düzenli ve sağlıklı bir beslenme programı, vücudunuzun ve zihninizin ihtiyaçlarını karşılar. Omega-3 yağ asitleri, vitaminler ve mineraller açısından zengin gıdalar tüketmek, ruh halinizi olumlu yönde etkileyebilir. Bu dönemde aşırı kafein ve alkol tüketiminden kaçınmak önemlidir.
Depremin yarattığı etkilerle başa çıkmanın zaman alacağını kabul edin. Kendinize karşı nazik olun ve iyileşme sürecine hız vermek için baskı yapmayın. Her bireyin iyileşme süreci farklıdır; bu nedenle kendinizi başkalarıyla mukayese etmekten kaçının. Kendinize zaman tanıyın ve iyileşme yolunda sabırlı olun.
Sonuç olarak, depremlerin ruh sağlığımıza olan etkileri ciddidir ve bunu göz ardı etmemek gerekir. Uzman görüşleri ve önerileri, bu zor sürecin üstesinden gelmek için önemli bir kaynak sunmaktadır. Yaşadığımız zorluklarla baş etmek için kendimize karşı nazik olmalı, gerektiğinde profesyonel destek almalı ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeliyiz. Unutulmamalıdır ki, bu gibi travmalarla baş etmek, birçok insan için mümkün ve sağlıklı bir süreç olarak geçecektir. Unutmayın, yalnız değilsiniz!