Türkiye’nin dört bir yanındaki genç girişimcilerin başarı hikayeleri, birçok insana ilham vermeye devam ediyor. 22 yaşındaki Ali Demir, kendi bahçesini kurarak bu hikayenin parçası haline geldi. Genç yaşına rağmen tarıma olan tutkusunu gerçeğe dönüştüren Demir, organik sebze ve meyve üretimi yaparak hem sürdürülebilir tarıma katkı sağlıyor hem de bölgesindeki talep patlamasına cevap veremiyor. Ali’nin hikayesi, genç neslin kendi ayakları üzerinde durabileceğinin ve doğayla uyum içinde çalışarak neler başarabileceğinin bir kanıtı.
Ali, küçük yaşlardan itibaren tarım ve doğayla iç içe büyüdü. Ailesinin köydeki bahçelerinde geçirdiği zaman, ona doğa ile olan bağını güçlendirdi. Üniversite eğitimi sırasında tarım üzerine ders alması, onu daha da motive etti. 2020 yılında, lisans eğitimini bitirdikten sonra kendi bahçesini kurmaya karar verdi. Geçmişteki deneyimlerinden ve öğrendiklerinden yola çıkarak, tohumları ekmeye başladı. İlk başta küçük bir alanla başlayan bu serüven, zamanla büyüyerek fazlasıyla başarılı bir girişime dönüştü.
Bahçesinin ilk ürünlerini topladığında, Ali büyük bir mutluluk yaşadı. Organik domates, salatalık, biber ve birçok farklı sebze ve meyve yetiştirdi. Ürünlerini pazarda satmaya başladığında eski tarif ettiğimiz o küçük bahçe, talep patlaması ile birlikte büyüme aşamasına geçti. Yerel pazarlarda bu ürünlerin organik olmasından dolayı ekstra talep gördü. İnsanların sağlıklı ve doğal gıdalara olan ilgisi, Ali’nin işine katkı sağladı. Bugün, mahalle sakinleri ve çevredeki restoranlar, Ali’nin bahçesinden gelen taze ürünlere adeta hücum ediyor.
Ali, bahçe büyüdükçe, iş modeli de gelişti. Yavaş yavaş ekibini oluşturmaya başladı. Taze ürünleri yetiştirmek için daha fazla iş gücüne ihtiyaç duydu. Fakat bu noktada bile, taleplerine yetişmekte zorlanıyor. Organik gıda tüketiminin artmasıyla birlikte, Ali’nin sezonluk sebzelerine olan ilgi de katlanarak büyüyor. Yılın tüm döneminde sağlıklı ürünler üretme hedefiyle yola çıkan Ali, şimdi yeni projeler üzerinde çalışıyor.
Ali, üretim alanını büyütmek için yeni tarlalar kiralamayı düşünüyor. Bununla birlikte, genişleyen üretim kapasitesini karşılamak için sürdürülebilir tarım uygulamalarını araştırarak geliştirmek amacıyla çeşitli hibe ve destek programlarını incelemekte. Yerel çiftçilerle iş birliği yaparak, onlardan öğrenmeyi ve tecrübelerini paylaşmayı hedefliyor. Ali, tarıma atılan her adımın birlikteliği ve toplumdaki katkının ne kadar önemli olduğunu iyi biliyor.
Genç girişimci, bir yandan işini büyütmeye ve çeşitlendirmeye çalışırken, diğer yandan da çevre dostu uygulamalara yönelmeye özen gösteriyor. Bahçelerinde kullanılan gübreler tamamen organik ve çevre dostu materyallerden oluşuyor. Ali Demir, tarıma olan ilgisinin aynı zamanda çevre bilinci ile birleştiği bir iş modeli oluşturmayı başardı. Bu sayede, sadece kendi gelirini artırmakla kalmayıp, topluma da pozitif bir katkıda bulunmuş oluyor.
Ali’nin bu yükselişinin ardında, azim ve kararlılık yatıyor. Genç yaşına rağmen, tarım sektöründeki mücadeleci kimliği ve gelişim isteği, onu çevresinde farklı bir yere konumlandırıyor. Bahçe işlerinden kazandığı gelirle, genç çiftçilere rehberlik yapmayı ve onların daha verimli bir üretim yapmalarına katkı sağlamayı da düşünüyor. Bu yönüyle, hem kendi işini büyütmeyi hedefliyor hem de sürdürülebilir tarımın önemini vurguluyor.
Tüm bu çabaları ve başarılarıyla Ali Demir, sadece kendi hayatında değil, çevresindeki bireylerin yaşamlarında da olumlu etkiler meydana getiriyor. 22 yaşında başlayıp, kısa süre içerisinde kendi bahçesini kurarak bu kadar başarılı bir noktaya ulaşması, gençlere ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Gelecekte, temellerini attığı bu bahçenin ona neler getireceği ise merak konusu. Ali’nin hikayesi, sağlık, sürdürülebilirlik ve girişimcilik üzerine düşünmemizi sağlıyor; çünkü doğanın bize sunduğu en değerli armağanlardan birinin üzerindeki hünerli ellerle nasıl parlamakta olduğunu gözler önüne seriyor.