15 Temmuz 2016 gecesi, Türk milletinin tarihinde karanlık bir sayfa açıldığı zamandı. FETÖ terör örgütü, devlete ve millete karşı giriştiği darbe girişimiyle halkı büyük bir tehlikeyle face konulmuştu. Ancak o gece, gözleri karartan bir cesaret örneği de sergilendi ve bu cesaretin simgelerinden biri de Astsubay Bülent Aydın’dı. Bülent Aydın, görevi başında iken gösterdiği kahramanlıkla darbe girişimine karşı duran ilk şehit olarak hafızalara kazındı. Onun hikayesi, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük sevgisini simgeliyor ve pek çok gence ilham kaynağı oluyor.
1978 yılında Mardin’in Kızıltepe ilçesinde dünyaya gelen Bülent Aydın, askeri yaşamı boyunca disiplinli ve çalışkan bir asker olarak tanındı. Lise eğitimini tamamladıktan sonra, 1996 yılında Kara Harp Okulu'ndan mezun olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katıldı. Aile yapısı, vatanseverlik anlayışı ve askerliğe olan tutkusu onu tüm zamanların en büyük kahramanlarından biri haline getirdi. Aydın, evli ve iki çocuk babasıydı. Askerlik mesleğine olan bağlılığı, onu her zaman gençliğe örnek teşkil edecek bir karakter haline getirdi.
15 Temmuz gecesi, İstanbul'daki Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda görevli olan Bülent Aydın, darbe girişiminin başladığı anlarda önemli bir görev üstlenmişti. Tüm askeri birimlerin ve polis kuvvetlerinin harekete geçmesi gerektiği düşüncesiyle hareket eden Aydın, hem kendi hayatını hem de ailesinin hayatını riske atarak, ulusun bağımsızlığı ve özgürlüğü için savaşı göze aldı. Darbecilere karşı koyarken gösterdiği cesaret, ona büyük bir onur ve her zaman anılacak bir kahramanlık kazandırdı.
O gece, Bülent Aydın, Ankara'daki kalkışmaya karşı koymak için başını siper ederek, arkadaşlarıyla birlikte darbeye direnişin öncülerinden biri haline geldi. Bununla birlikte, vatanı için yaptığı fedakarlık, sadece onu değil, tüm Türkiye'yi etkileyen bir sembol oldu. Teröristlerin hiç beklemediği bir cesaret gösteren Aydın, 15 Temmuz’un ilk şehidi olarak anılırken, geride bıraktığı değerli miras, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik yapısına olan inancı simgeliyor. Şehitliği, tüm Türk halkının özgürlük mücadelesinin bir kodu oldu.
Bülent Aydın’ın ismi, 15 Temmuz’un yalnızca bir tarih değil, aynı zamanda bir destanın başlangıcı olmasını sağladı. Onun her dostu, ailesi ve biraz da tanımayanlar bile, onun cesaretinin ardındaki derin özlemi ve hayalini tanıdı. 15 Temmuz, tarihi bir dönüm noktası olurken, yüreklerdeki acı ve gurur duygusu da beraberinde geldi. Millet, Bülent Aydın gibi kahramanlarının sayesinde bir araya geldi ve demokrasiye sımsıkı sarıldı.
Bugün, Bülent Aydın’ın adı, birçok anma etkinliğinde, okullarda, üniversitelerde ve çeşitli törenlerde yaşatılıyor. Onun cesareti, toplumu sarmalayan bir İlham kaynağı olurken, genç nesillere vatan sevgisini aşılamakta önemli bir rol üstleniyor. Darbenin başarısız olması, onun ve onun gibi birbirine kenetlenen insanların cesaretleri ile mümkün oldu. Bu bağlamda, Bülent Aydın, yalnızca bir askeri şahsiyet değil, aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi haline geldi.
15 Temmuz’un ilk şehidi olan Astsubay Bülent Aydın, bugün Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin anıtı olarak yaşamaya devam ediyor. Her yıl yapılan anma etkinlikleri ve Bülent Aydın adına düzenlenen ödüller, onun adını gelecek nesillere taşımakta ve unutulmamasını sağlamakta. Herkesin takdirini kazanan ve örnek aldığı kahramanlığı, özverisi ve vatanseverliği, Türk milletinin asla unutamadığı değerler arasında yer almaya devam ediyor. Onun hikayesi, her Türk gencinin yüreğini ateşle dolduracak ve ulusun geleceğine olan inancını güçlendirecek bir ilham kaynağı olmaktadır.
Sonuç olarak, Astsubay Bülent Aydın’nın hatırası, onun cesaretinin ve fedakarlığının sembolü olarak, Türk halkının bağrında yaşamaya devam edecek. 15 Temmuz gecesi, pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olan o karanlık girişim, Bülent Aydın gibi kahramanların fedakarlıkları sayesinde aydınlığa çıkacaktır. Vatanımıza olan bu özellikle bağlılığımız ve kahramanlarımız sayesinde, Türk milleti her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güçtedir. Ve şehitlerimiz, bizlere bu gücün ne demek olduğunu her daim hatırlatmaya devam edecektir.