Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), uzun süredir beklenen Gazze konulu acil oturumunu erteleyerek uluslararası arenada yeni gerginliklerin doğmasına neden oldu. Dünyanın dört bir yanında yaşanan olaylara dikkat çeken bu durum, hem Ortadoğu'daki barış çabalarını tekrar sorgulattı hem de bölgedeki insan hakları ihlalleri konusunda önemli bir tartışma başlattı. Gerek Gazze'deki insani kriz, gerekse de İsrail ile Filistin arasında süregelen çatışmalar, BMGK'nın bu oturumu zamanında gerçekleştirmemesine dair eleştirileri artırıyor.
BMGK'nın Gazze konulu oturumu erteleme kararı, birçok ülkenin ve insan hakları kuruluşlarının tepkisini çekti. Toplantının zamanlaması, özellikle son günlerde artan saldırılar ve sivillerin maruz kaldığı ağır insani koşullar göz önünde bulundurulduğunda, oldukça tartışmalı bir hal aldı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bazı ülkelerin oturumun gündeminde yer alacak maddelerde uzlaşma sağlayamadığı belirtiyor. Özellikle Güvenlik Konseyi'nde yer alan bazı ülkeler, tüm tarafların temsil edilmesi gerektiğini ve bu durumun geciktirilmesinin siyasi bir hata olduğunu savunuyor.
Erteleme kararına yönelik eleştiriler, BMGK'nın etkinliğini sorgulayan açıklamalara da yol açtı. Birçok gözlemci, BMGK'nın çözüm bulamadığı her gecikmenin, bölgedeki çatışma ortamını daha da tırmandırdığını ifade ediyor. Özellikle Gazze'de artan insani kriz, bekleyen oturumun önemini artırmıştı. Birçok sivil toplum kuruluşu, bu ertelemenin bölgede yaşayan insanların kaderini daha da kötüleştireceği uyarısında bulunuyor. Savaş ortamındaki sivillerin acil olarak yardım ihtiyacı duyduğu bir dönemde, soğuk diplomatik takvimlerin bu tür bir erteleme ile etkili olamayacağı dile getiriliyor.
BMGK'nın erteleme kararının ardından birçok ülke ve uluslararası kuruluş, duruma kayıtsız kalmadı. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya gibi büyük güçlerin yanı sıra, Türkiye, Katar ve Ürdün gibi bölgesel oyuncular da bu duruma sert tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, tarafları derhal diyaloga çağırdı ve insani krizin çözümü için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Diplomatik çevrelerde, acil oturumun ertelenmesinin ardından bu ülkelerin BMGK üzerinde daha fazla baskı oluşturacağı öngörülüyor.
Tüm bu yaşananların yanı sıra, uluslararası hukuk ve insan hakları bağlamında da birçok tartışma sürmekte. İnsan hakları savunucuları, BMGK’nın erteleme kararı ile birlikte, uluslararası toplumun sorumluluklarını yerine getirmede isteksiz olduğunu vurguluyor. “Sözde barış arayışı, cuma akşamı konuşulmaktansa yüzlerce sivilin hayatına doğrudan etki eden kararlarla desteklenmelidir,” diyen bazı analistler, ertelemenin ardında daha geniş politika hesaplarının yattığını düşünüyor.
BMGK’nın Gazze oturumunun ertelenmesi, Ortadoğu’da yıllardır devam eden çatışmaların bir parçası olarak kaydedilecek. Bu durumu değiştirecek ya da etkili bir çözüm sunacak olan ise uluslararası iş birliği ve kararlılıkla atılacak adımlardır. Diplomatların çabaları ve uluslararası coğrafyada yaşanacak gelişmeler, BMGK’nın gelecekteki oturumları ve dolayısıyla bölgedeki barış süreci için kritik öneme sahip olacak. Gazze’de sarsıcı bir insani kriz devam ederken, dünya gözleri yine aynı sorularla karşı karşıya kalmakta: BMGK, gündemindeki diğer meseleler üzerinden ne zaman bölgedeki bu acil duruma kalıcı bir çözüm getirecek?